Düzce; teşvik almadan ve borçlanmadan yatırımları yapamıyor. Düzce’de girişimci düşüncenin gelişememesinde girişimci açığı olmasının büyük payı var. KOSGEB başta olmak üzere çeşitli kurumların düzenlediği “ GİRİŞİMCİLİK “ eğitimleri girişimci sayısını artıramamıştır. Bu eğitimlerin girişimci düşünceyi hayata geçiremediği için örnek gösterilebilecek kayda değer girişimcilik öyküsü de yoktur. Bunun nedeni, iş kurmak isteyenlerin finans sorunlarının olmasıdır. Finans sorunlarını çözüp girişimciliği daha cazip hale getirecek yöntemleri hayata geçirmek gerekiyor. Bu konuda meslek kuruluşlarının ve odaların önemli sorumlulukları vardır.
İş adamları Düzce’yi hem ülkede hem de dış dünyada önemli konuma getirebilir. Bunu başarmak için özel sektörün temsilcileri, Ticaret ve Sanayi Odasının ve yerel yönetimin “ ORTAK HEDEF “ doğrultusunda “ ORTAK AKLI “ bir araya getirmeleri gerekiyor. Bu ortak akıl, girişimcilik kültürünü benimseyerek zenginlik yaratabilir. Çünkü girişimcilik demek zenginlik demektir. Bu zenginliği üreterek, Düzce girişimcilikte yol alabilir ve çekim merkezi haline gelebilir.
Bu yönde, girişimciliğin ekonominin büyümesinde lokomotif olduğuna inanmak gerekiyor. Bunun gerçekleşmesi için nitelikli iyi yetişmiş girişimcilerin dünyada neler olup bittiğini de takip etmesi lazım. Girişimcilere bu fırsat yaratılmalıdır. Artık ticarette ve sanayide iller yarışıyor. Düzce, birbiri ile yarışan iller arasında olmalı. Düzce; altyapısını, teknolojisini ve rekabet gücünü tam kapasite kullanabilirse bu başarıya ulaşabilir. Tüm bunları başarabilmesi için Düzce’nin öncelikle, orta ölçekli iller ortalamasının altında olan gelir düzeyini arttırması gerekmektedir. Bu nedenle, ucuz-emek odaklı üretimden katma değeri yüksek ürünlere dayalı üretim yapacak firmalara yatırım imkanı sağlanmalıdır. Aksi takdirde, Düzce ekonomisini beş altı yıl sonra ciddi sorunlarla yüzleşme zorunda kalabilir. Bu yönde Düzce yatırım modelinde çok ciddi ‘’ALGI DEĞİŞİKLİĞİ’’ gerektiriyor. Algı değişikliğinde Üniversite, Belediye, Ticaret ve Sanayi Odası ile Sivil Toplum Kuruluşlarının işbirliği hayati önem taşıyor. Düzce’de bu değişim ve dönüşümlerin yapılabilmesi için‘’yatırım yönetimi’’ önem kazanıyor.
Girişimcilik kültürünü tabana yayamazsanız yatırımların verimliliği azalır, istihdam artmaz ve gelir düzeyini arttıramazsınız. Düzce’yi, kalkınmış ve çağdaş bir kent kimliğine kavuşturmak için ekonomik büyümeyi hızlandıracak, teknoloji ağırlıklı katma değeri yüksek yatırımlara ve bunları gerçekleştirecek girişimcileri yetiştirmeye ihtiyaç olduğunu unutmamak gerekir. 21. Yüzyılın sanayileşme temelinde “ GİRİŞİMCİLİK “ faktörü önemli olduğunu ve iş adamlarının girişimciliği “ İNOVATİF “ düşünce sisteminde gelişebileceğini hatırlatarak, girişimci zenginliğini arttırmanın yolu eğitim ve ortak akıl olduğunu vurgulamak isterim.
Yard.Doç.Dr.Fevzi ER