Pratik Bilgiler

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

Muhasebe Standartları

» Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. Resmi Gazete

MAKALELER

TİCARET VE SANAYİ ODALARININ ETKİNLİĞİ

 

   Ticaret ve Sanayi Odalarının varlık nedeni üyelerinin ekonomiye dayalı ihtiyaçlarını karşılamak ve kentin sosyo-ekonomik gelişmesine katkı yapmaktır. Çünkü bir kentin gelişiminde sanayi ve ticaretin hayati önemi vardır. Sanayi ve ticaretin omurgası olan işletmeler bilgiye zamanında ulaşma, geleceği öngörme ve planlama zorunluluğunu her geçen gün daha fazla hissetmektedirler. Bu yönde şirketlerin müşterek ihtiyaçlarını ve mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak için, 5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’na göre Ticaret ve Sanayi Odaları kurulmuştur. Kanunla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan tüzel kişiliğe sahip yarı kamu kurumu niteliğinde olan bu meslek kuruluşlarının temel sorumluluğu üyelerinin hak ve menfaatlerini gözeterek halk ile olan ilişkilerde dürüstlüğü ve güveni ön planda tutmak üzere mesleki disiplin, ahlak ve dayanışmayı sağlamaktır.

 

  21.yüzyılın başlarında sosyal, ekonomik ve kültürel alanda yaşanan değişimler uluslararası ticareti etki altına almış yeni bir ticaret düzenini kurmuştur. Bu ticaret düzenin oluşmasında bilgi ve iletişim teknolojilerinin büyük etkisi olmuştur. Yeni ticaret düzeni ‘’ tek Pazar ve piyasa ekonomisine’’ yönelmiş şirketlerin rekabet gücünü ön plana çıkarmıştır. Dünyada yükselen bir değer haline gelen özel sektör için yeni ticaret düzeni Ticaret ve Sanayi Odalarına önemli sorumluluklar yüklemiştir. Bu sorumlulukların en önemlisi şirketlerin kurumsallaşmaları ve uluslararası pazara açılmalarında üyelerine yol gösterici olmalarıdır. Ticaret ve Sanayi Odalarının sorumluluklarını yerine getirebilmeleri için önce kendilerinin bir vizyon oluşturup kurumsallaşmaları gerekiyor. Vizyon oluşturamayan ve kurumsallaşamayan Ticaret ve Sanayi Odaları üyelerine yararlı olamazlar.

 

 

 Ankara ve İstanbul arasında stratejik konumunda önemli ticaret ve sanayi geleneğine sahip ticaret, sanayi, kültür ve eğitim merkezi olan Düzce’nin sanayicileri ve işadamları meslek odalarının önemini anlayarak 1959 yılında Ticaret ve Sanayi Odasını kurmuşlardır. Odanın kurulmasıyla Düzce’de sanayi fikri gelişmeye başlamış ve 1976 yılında teşvikler konusunda pilot bölge haline gelmiştir. Bu yıllarda Düzce’nin iktisadi ve ticari sorunlarına sahip çıkma konusunda etkili olan oda, o yıllarda sesini duyuran ve gücünü kabul ettiren oda olduğunu biliyorum. O yıllarda Düzce Meslek Yüksekokulu’nda Öğretim Görevlisi ve yönetici idim. Düzce’nin sanayisi ve yatırımları ile ilgili bilgi düzeyinde tartışmalar yapar fikir üretirdik. 1980’li yıllarda büyük çoğunluğunun İstanbul merkezli olduğu fabrikalar faaliyete başlamıştır. Bu şekilde başlayan sanayi ve ticaret hayatı Düzce’nin gelişmesinde etkin rol oynamıştır. Bir kentin büyümesinde ve sanayileşmesinde önemli fonksiyonları olan meslek odaları kente karşı sorumlulukları unuturlar koltuk kavgası ve iç çekişmelere başlarlarsa kentin ekonomik ve sosyal gelişmelerdeki etkinliğini kaybederler ve sıradan kuruluş haline gelirler. Bu yönde yaptığımız araştırmalar, geldiğimiz süreçte nitelikli istidam açığı, gelir dağılımı, genel ekonomiden alınan pay ve ihracattaki gelir artışı, sanayi ve ticaretin gelişmesi ve stratejik konumunun önemliliği açısından Düzce’nin ekonomik gelişmesinde odanın etkinliğine daha fazla ihtiyacı olduğu görülmektedir.

 

  Düzce sanayi ağırlıklı bir kent olmuştur. Bu kentin ekonomisi sanayiye ve üretime dayanmaz ise genel ekonomiden aldığı payı ve gelir düzeyini arttırması olanaksızdır. Düzce sanayi ve üretime bağlı ekonominin ağırlıklı olduğu bir kent haline gelmesi dolayısıyla iş dünyası, Ticaret ve Sanayi Odasından sanayiye yönelik etkileyici görüş ve fikirler üretmesini beklemektedir. Düzce sanayi işletmelerinde yaptığım araştırma sonuçlarına göre, işletmelerin ihtiyaç duydukları organize faaliyetlerinde odanın yol gösterici olmasını, nitelikli eleman sıkıntısının giderilmesi ve ekonominin gelişmesi için Üniversite ile işbirliği yapılarak eğitici programlara daha fazla önem verilmesini istemektedirler. İsteklerinde çok haklılar, çünkü Ticaret ve Sanayi Odalarının temel görevi, üyelerini dünyada ve Türkiye’de değişen ticaret ve üretim anlayışına yönlendirmektir. Bunu başarabilmek için odaların yönetim yapısını girişimciliği ve yatırımı ön plana çıkaracak organizasyon sistemine uyarlanması gerekiyor.

 

  Dileğim ve beklentim, Ticaret ve Sanayi Odasını yönetenler, mensuplarına yararlı olacak öncelikli programlarla kentin yatırım ve sanayi faaliyetlerinin etkinliğini arttırsınlar, birlik ve beraberlik içerisinde kenti sahiplenme sorumluluklarını daha ileri düzeyde yerine getirsinler.

 

 

Yard.Doç.Dr.Fevzi Er

fevzier@duzceakademiksmmm.com